Hikaye Detayı - BizNews

Karda Çekilen Cephane, Donan Bir Kalp — Şerife Bacı’nın Hikayesi

1921 yılının Aralık ayında, Kurtuluş Savaşı tüm şiddetiyle sürerken, Anadolu’da cephane taşımak büyük bir sorun haline gelmişti. İstanbul’dan gelen silahlar, İnebolu Limanı’na ulaşıyor, oradan kağnılarla Kastamonu’ya, oradan da cepheye gönderiliyordu. O dönemde Şerife Bacı, yeni doğmuş bebeğiyle birlikte Kastamonu’da yaşıyordu. Eşi cephedeydi. Şerife Bacı, bebeğini sırtına bağladı ve kağnısıyla mermi taşıyan kadın kafilesine katıldı. O günlerde hava sıcaklığı -20 dereceyi buluyor, yollar karla kaplanıyordu. Kağnı yavaş yavaş ilerlerken, Şerife Bacı hem cephaneyi hem de bebeğini korumaya çalışıyordu. Bir gece, dinlenmek için durduklarında, cephanelerin üzerine örtü serip bebeğini de kucağına aldı. Sabah olduğunda, köylüler Şerife Bacı’yı bebeğini sımsıkı sarmış, ama donmuş halde buldular. Şerife Bacı’nın fedakârlığı, milli mücadelenin en dokunaklı sembollerinden biri haline geldi. Ancak hikayesi, çoğu kişi tarafından sadece birkaç satırlık bir kahramanlık örneği olarak bilinir; aslında o, Anadolu kadınlarının sessiz direnişinin en çarpıcı yüzüdür. Bugün Kastamonu’daki Şerife Bacı Anıtı onun anısını yaşatır.

0
0

0 Yorum

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yazın